''Madrid entrar y salir'' - Herkes Madrid'e gelir ve gider
İtiraf ediyorum asıl hayalim Barcelona ve Gaudi'yi görmek fakat eşim oraya önceden gittiği için nasip kısmet olmadı Madrid'le yetinelim dedik. İyki de gitmişiz çünkü gerçekten hem gezdik hem eğlendik. İspanyollar eğlenmek için doğmuşlar herhalde baya bi hakkını veriyolar diyebilirim. Günün her saati insanlar aksiyon halinde olabilirler mi? Ewet olabilirler. Nasıl yani bir İstanbullu bunu nasıl söyler dediğinizi duyabiliyorum. Yok bu gerçekten farklı. Bir kere erkeği olsun kadını olsun full alışveriş yapabilirler mi? O dükkandan çıkıp öbür dükkana giriyolar elleri kolları torbalarla dolu... Cafeler insan kaynıyo yer bulmakta zorlanıyosunuz... Haftasonunu anlatmayayım bile ;) Biz Kasım ayında gitmiştik hava buz gibiydi, kara iklimi düşünün soğuğu baya bi keskin, ellerimi yüzümü nemlendirmekle geçirdim bütün bir tatili ki benim cildim kuru değildir. Birde dikkatimi çeken en önemli şeylerden biri de sokaklarda hiç hayvan görmeyişimdir. Bu neredeyse bütün bir Avrupa için geçerli fakat ben hayvanları genellikle evlerin camında duran kediler ve sahipleriyle dışarıya çıkan köpekler olarak gördüm. Çok mutlu oldum. Çok hayvan severler iki kişiden birinin köpeği var ve evlerin camları kedilerle dolu... Hayvanlarla büyümüş ve koyu bir hayvansever olan ben, Madrid'i daha da çok sevdim ne yalan söyleyeyim ;) Otelimize değinmeden edemeyeceğim çok güzel seçmişiz. Şiddetle tavsiye edilir. Vinci Via 66. Hem metroya yakın hem şehir merkezine. Odaları, lobisi, hizmeti herşeyi mükemmeldi... Son olarak, flamenko dansı izlemeden döneyim demeyin sakın. Çok değişik bir kültür, tutkulu bir dans, soluksuz izlenecek bir gösteri... (Selen)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder