Vize derdi olmadığı için seçmiştik Dubrovnik'i. Bu tatilimizi planlarken hamile olduğumu bilmiyoduk meğer 1.5 aylıkmış minik Zeynep'im ve ilk tatili orası olacakmış ;)
Şehir merkezine yakın olmak istiyorsanız Rixos Oteli tavsiye ederim. Çünkü onun dışındaki oteller merkeze uzak kalıyo. Otobüs ve taksi seçenekleriniz var ama oranın halkı toplu taşıma araçlarını çok aktif kullandığından baya sıkış pıkış gitmeniz mümkün... Birde ben hamileydim baya bi zorlanmıştım. Şehir merkezine geldiğinizde Dubrovnik Kalesini görüyorsunuz ve herşey aslında bu kalenin içinde. Evler, dükkanlar, cafe, restorantlar... 1991 savaşında çok tahribat almasına rağmen o kadar güzel tadilat yapıp muhafaza etmişlerki inanamazsınız. Düşünün sonradan yapılmasına rağmen hala bazı kurşun izlerini görmeniz mümkün.
Restoranları daha çok İtalyan mutfağı ağırlıklı çünkü turistlerin büyük bir bölümünü İtalyanlar oluşturuyo bunu farkedebiliyosunuz. Kalenin içini gezdikçe değişik yerler keşfediyosunuz o kadar dar sokaklar varki sanki gizli biryere açılıyo. Hatta gerçekten gizli bir bar bulduk kocamla inanamadık. Nerden girdik nerden çıktık bilmiyoruz bir daha bul deseniz bulamayız ama kayalıkların üzerine kurulmuş nefis bir manzarası olan bir yerdi. Hamile olduğumdan çabuk uykum gelmeseydi orda sabahlayabilirdik bile...
Bu şehirde enteresan olan şey sahilinin olmaması, heryer kayalık... Türkiye'den sonra biraz garip geliyo tabii ama ben soğuk deniz sevdiğimden o açıdan tatmin etti beni biraz. Sahil görmek istiyorsanız çevre adalara gitmenizi tavsiye ederim ben özellikle Lopud adasını çok sevdim ;)
(Selen)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder